Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

15 Ağustos 2016 Pazartesi

ANADOLUMUN NEHİR İSİMLERİ

KAYIT 1

Anadolu ve Akdeniz coğrafyası mitolojik kaynaklı isimlere sahip nehir isimleri ile doludur. Bunlardan birkaç tanesinden bahsedeyim sizlere.
Sakarya nehri Eskişehirin güneydoğusundan doğar, antik zamanlarda ki Frigya bölgesinden dolanarak Karadenize dökülür. Sakarya Nehri ismini Yunan nehir tanrısı Sangarius tan almış. Yunanca okunuşta sondaki -us kisminin okunmadigini düşünürsek şasirtici bir şekilde nehrin yüzyillardir, etrafinda onlarca farkli uygarlik yasamasina rağmen,  neredeyse ayni isim ile anıldığını görürüz.


Birkaç bin yıldır ismi aynı olan çok iyi bildiginiz bir yerin çok eski bir hikayesini anlatacagim. Hikaye dediğime dikkatinizi çekerim, mit sözcüğüde benzer anlam ifade eder yani bunlar halk arasında anlatıla anlatıla gelişmiş değişmiş hikayelerdir. Hiç birinin gerçekliğini iddia edemeyiz. Sakarya nehrinin aktığı bölgenin ismi antik çağlarda Frigya idi. Frigyanın efsanevi kurucu kralı Gordius un oğlu Midas birgün kehanet içeren bir rüya görür. Rüyasında topraklarında bir çapa aramasını ve çapayı bulduğu yerde bir şehir kurması söylenir kendisine. Kral adamlarını çapayı aramaya gönderir, tabiki kehanet tutacak ve çapa bulunacaktır. Çapanın bulunduğu yere Frigçe çapa anlamında Ancyra ( Ankuva- Ancura gibi okunuşları olabilir) ismini koyar. Başka bir anlatıda; adamları ile toprakları içinde keşif gezisi yaparken dağlık bir bölgede gemi çapasına rastlayıp buraya bu ismi koyduğundan bahsedilir. Çapa gerçekten bulunmuş mu yoksa bizim dilimizde Ankara ya dönüşmüş Ancyra ismi çapa anlamında ki kelimeye benzediği için mi bu anlatı ortaya çıkmış bilinmez, ama MÖ 1000 yıllarından beri Ankaranın isminin aşağı yukarı aynı kalması Anadolu kültürünün ve mirasının çağlar boyu toplumdan topluma aktarıldığının çok güzel bir kanıtıdır. Bugün İngilizce de çapa kelimesi latince aynı kökten türemiş 'anchore' olarak kullanılmaktadır. Yabancılar Ankaraya cumhuriyet dönemine kadar Angora diyorlardı. Tüylerinden angora yünü üretilen ünlü angora tavşanı bu bölgeye hastır ve ismini yine Başkentimizden almıştır. Angora tavşanının hikayesi de o güzel tüylerinden dolayı pek üzücüdür ya şimdi konumuz değil. Cumhuriyetten sonra ki dönemde Ankara ismini uluslararası geçerli kılmak için bütün ülkelere bilgi gönderilmiş hatta Angora yazan postalar adreslerine ulaştırılmayarak Ankara ismi tüm dillerde aynı şekilde kullanılır hale getirilmiştir. - istikrar !-
  Fırat ve Dicle nehirleri uygarlığın ilk hareketini vermiş toplumlara çağlar boyunca cömert davranıp, onların kültürlerinin oluşumunun ve gelisiminin belki de ana kaynaği olmuştur. Dolayisi ile onlar içinde efsanevi anlatılar oluşmamış değil. Fırat nehri azameti ile ülkemizde erkek isimlerine bile ilham kaynağı olmuş.Firat nehrinin isminin kaynagi ile ilgili çok bilindik bir  hikaye şöyle
Euphrates’in Aksurtas adında bir oğlu vardır. Aksurtas bir gün annesinin yanında uyurken Euphrates, kendi öz oğlunu bir yabancı biri zanneder ve kiskanclikla öldürür. Tabiki derhal hatasini anlıyor ve öfkesinden kendisini medos ırmağına atıyor. Olay öylesine acıdır ki, o günden beri Medos ırmağının adı Euphrates olarak anılır. Anlatı bu şekilde ama biraz yavan geliyor insanin kulağına, tabiki derdimiz inanmak değil ama biraz zayıf bir anlatımı var. Fıratin sulari bin yillardir o kadar çok topluma hizmet etmis ki, bunlarin en eskilerinden biri Sümerliler nehir için Buranuna derlerdi bu isim Elamcaya ú-ip-ra-tu-iš, Akadçaya Purattu olarak geçmiş. İsim İranlıların atalarına da benzer şekilde geçip eski Farsçada Ufrātu olmuş en son antik Yunanlılar Euphrátēs olarak aynı ismi kullanmışlar. İsim benzer şekilde Suriye de P(ə)rāṯ, Arapça da al-Furrāt ve Hurricede Puranti olarak isimlendirilmiş, incilde ise Perath olarakn geçmiş. Anlayacağınız kimse Fırat nehrinin ismini değiştirmeye cesaret edememiş. İsmin türkçeye geçişi büyük olasılıkla Farsça veya Yunanca söylenişinden kaynaklanıyor.
Dicle nehri ise Fırat nehri gibi insanlığın tarihi yazılmaya başlandigindan beri tanik olmuş Anadolumun ve Mezopotamya uygarliklarinin tüm yasadiklarina. İngilizcede Tigris olarak bilinen nehrin bu ismi doğrudan Yunancadan geçmiş İngilizceye. Yunanlılar ise Tigris ismini ok gibi veya hızlı anlamında kullanılan Farçadan ödünç almışlar. Asurca ve Akadça da Idiklat olarak söylenen isim, Sümerce de Idigna olarak anılırdı. İncildeki anlatımlarda Hiddekel ve dilimize geçtiği muhtemel en yakın söylenişi Arapça olan Dijlah kelimesidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder