Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

15 Ağustos 2016 Pazartesi

ANADOLU VE DENİZLER

Şimdi size bir kaç mitolojik hikaye anlatmama izin verin. Yunan şehir devletlerinden Atina kralı Aegeusun yaşadığı trajediyi anlatacağım. Aegeus Atina şehrinin efsanevi kurucusu olarak bilinir. Efsaneye göre şehri kurar ve tanrıça Athena ya ithaf eder. Bugün kentin ismi hala tanrıçanın ismi ile anılmaktadır.




  EGE DENİZİ

Atina’nın kurucusu ve ilk kralı Aegeus’ un ilk iki karısından iki kızı olmasına rağmen krallığını bırakacağı bir erkek varisi yoktur. Bu konuda fikir almak için Delfi kahinlerine danışır, kahinler elbette krala bir kehanette bulunurlar ama kral kehanetten hiçbirşey anlamaz. Troezen Kralı Pittheus’a danışır. Kral kehanetin gerçekleşmesi için kendi kızı ile evlenmesi gerektiğini söyler. Evlenirler gerçekten Atinanın gelecekte efsanevi kralı olacak olan kahraman Theseus doğar. O sıralarda güçlü Yunan devletlerinden bir diğeri de Giritteki Minos tur. Bir süre sonra Minos Kralı ile Aegeus arasında bir savaş başlar, savaşın neticesinde yapılan bir anlaşmanın sonucu olarak, her dokuz yılda bir Atinalı yedi kadın ve yedi erkek Minos canavarı Minator‘a yem olarak gönderilecektir. Theseus yeteri kadar büyüdükten sonra bu mecburiyete bir son vermek için gönüllü erkek adaylardan biri olur. Niyeti Minator’u öldürmektir. Aegeus oğlunu Girit adasına göndermeden önce geminin direğine bir siyah bayrak dikmesini ister. Theseus dönerken eğer Minatoru öldürmüş ise siyah bayrağı beyaz ile değiştirmesini değiştirecek, böylelikle o gelene kadar büyük bir şölen hazırlayacaktır. Theseus büyük çabalar sonucunda Minatoru öldürür, fakat dönüş yolunda bayrağı değiştirmeyi unutur. Aegeus gemiyi siyah bayraklı görünce biricik oğlunun öldüğünü düşünerek atar kendini denize ve yitip gider. Bugün bu rivayete dayanarak Ege denizinin isminin buradan geldiğine inanılır.

Aegeus bu anlatacağımız trajediyi yaşamış mı bilinmez ama, insanlar buna benzer olaylardan ders çıkarmak, ahlaki veya etik kurallar silsilesi oluşturmak için çağlar boyunca anlata gelmişler böyle hikayeleri belki de hep söylediğim gibi isme bir hikaye yakıştırmışlar...

MARMARA DENİZİ

  Ege denizinden konuya girmişken biraz etrafımızdaki diğer denizlerden bahsedelim. Marmara denizinin ismi Antik Yunan döneminde Propontis olarak anılıyordu. Pontis Antik Yunancada deniz anlamına gelir, deniz diye andıkları yer Karadeniz dir. Propontis ise Karadenize yani ‘Pontis’e çıkmadan önceki ön deniz anlamında    Pro = ön, Pontis = deniz ifadesinden kalmış. Marmara denizinde hepimizin bildiği Marmara adası vardır. İlk bakışta adanın isminin Marmara denizinden geldiği düşünülebilir. Durum bunun tam tersi hatta daha da öncesi var. Marmara adasının en önemli özelliği meşhur Marmara Mermerinin bu adadan çıkmasıdır. Marmara ve mermer, bu İki kelimenin arka arkaya söylenişine dikkat ederseniz ,her ikisinin de aynı kökten geldiğini sezebilirsiniz, yani antik Yunanca da mermer anlamında ki ‘Marmaron’ kelimesi. Antik Yunanca’dan kalma bu isim, İngilizceye ‘marble’ olarak geçtiği gibi Türkçeye mermer olarak geçmiş. Hem adaya hem de denize Marmara olarak ismini vermiştir.

iSTANBUL BOĞAZI   

Marmara denizi bildiğimiz üzere İstanbul boğazı ile Karadenize, Çanakkale boğazı ile Ege denizine bağlanır. Elbette boğalarımızında eskilerden kalma isimleri var ama biz onları dilimizde pek kullanmıyoruz. Yabancılar İstanbul boğazına Bosporus derler duymuşsunuzdur. Bu da bir Yunan mitolojisinden kaynaklanmaktadır, belki de isme uygun bir anlatı gelişmiştir bunu bilemiyoruz. Tanrıların tanrısı Zeus Çapkınlıkları ile ünlüdür, nehir tanrısının kızı Io nun peşine düşer. Kız önceleri yüz vermez Tanrıya ama daha sonra aralarında bir ilişki gelişir. Kıskanç Hera herzamanki gibi Zeusun her haraketini izlemektedir elbette. Hera bir gün onları yakalamaya karar verir.  Zeus ile Io mutlu mutlu vakit geçirirken bir anda herşey değişir. Tam Heranın onları bulacağı anda Zeus Io’yu ineğe çevirir. Şüphelenen Hera Zeustan ineği kendisine vermesini ister. Hera Zeusun bu kaçamak ilişkilerine karşı çok acımasızdır. Yüz gözlü devini zavallı Io nun başına diker ki, ne kaçabilsin, ne de Zeus onun yanına gelebilsin diye. Zeus zavallı kızı kurtarması için Hermesi gönderir. Hermes binbir zahmetle devi uyutur, onu öldürüp Io yu kurtarır. Hera kaçmakta olan Io’nun peşine onu rahatsız etmesi içinbir sinek takar. Io İstanbul boğazıdan geçerek Mısıra kadar kaçar. İstanbul boğazı için Öküz geçidi anlamındaki ‘Bosporus’ ismin kullanılması bu mitolojik rivayete dayandırılmaktadır. Bu mitolojik anlatı daha çok daha önemli bir anlam vardır aslında. Io mısıra kaçarak Tanrıça İsis’e dönüşmüştür. İsis ile Io nun özellikleri birbirini tutmaktadır.Yazınınn olmadığı zamanlardan beri anlatıla gelen bu hikeyeler aslında içlerinde bazı gerçekleri gizlemektedir. Yunan mitolojisi sadece Yunan toplumlarının ürettiği bir din ve ahlaki inançlar silsilesi değil, Anadolu , Mezopotamya ve Mısır dinlerinin etkileşimi ile gelişmiş bir inançlar bütünüdür. Konumuz itibarı ile biz ismin kökenini oluşturan efsaneyi konuştuğumuz için bu konuya şimdilik daha ayrıntılı girmeye pek gerek yok zannederim.

ÇANAKKALE BOĞAZI

  Çanakkale boğazı , Antik zamanlarda Yunanlılar tarafında Hellespontos diye anılırdı.. Karadenizde geçen Altın post efsanesinin kahramanlarından Helenin denize düştüğü yerdir ve bu yüzden Helen’in denizi anlamında Hellespontos derlerdi. Truvalıların atası Arkadya kralı Dardanusun adı da hem bölgeye hemde boğazlara Dardanel olarak uzun süre isim sahipliği yapmıştır.

AKDENİZ
  Anglo-Saxon dillerinde Akdenizin adı Mediterranean olarak geçer. Bir çoğumuz bunu duymuşuzdur. Romalılar Akdeniz için değişik zamanlarda başka isimler de kullandılar.
Akdenizi Dünyanın ortası olarak görüp böyle kabul ettikleri için Medi-terranean yani Dün yanın ortası derlerdi. Bir de ona ‘Bizim denizimiz’ anlamında Mare-Nostrum derlerdi.
Ünlü şairimiz Can Yücel o güzel şiirlerinden birini Deniz Gezmiş için yazarken şiir için aynı ismi kullanmıştı.

MARE NOSTRUM
  
En uzun koşuysa elbet Türkiyede de Devrim,
O, onun en güzel yüz metresini koştu
En sekmez lüverin namlusundan fırlayarak...
En hızlısıydı hepimizin,
En önce göğüsledi ipi...
Acıyorsam sana anam avradım olsun,
Ama aşk olsun sana çocuk, aşk olsun!
 
                      Can YÜCEL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder